Ülkenin ihracat ekonomisinin temel taşlarından biri olan Türkiye'nin moda ve tekstil sektörü daha önce görülmemiş bir çalkantıyla karşı karşıya. Artan enflasyon, hızla artan üretim maliyetleri ve artan mali baskılar, Türkiye’nin yakın tarihinde tekstil ve hazır giyim sektörünün Mısır’a taşınma dalgasını tetikledi.
SGK verilerine göre Türkiye genelinde tekstil ve moda sektöründe son iki yılda 4 bin 504 işyeri kapanırken, sektördeki istihdam Ocak 2024'te 1 milyon 225 bin kişi iken 2025’te 1 milyonun altına düştü. 2025'in ilk üç ayında tekstil ve moda sektörlerinde 2.147 şirket faaliyetlerini durdururken, sektördeki istihdam 35.460 azaldı. 2022 yılı sonundan bu yana şirket sayısı 7.096 azalırken, 298.000'den fazla iş kaybı yaşandı; toplam istihdam 1.222 milyondan 923.000'e düştü.
Türkiye'de konkordato başvurusu yapan şirketleri takip eden ve örneğin Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'ni inceleyen bir platform olan Konkordatotakip'in haberine göre, iflas başvuruları daha da kasvetli bir tablo çiziyor. Sadece 2025 yılında 289 'tekstil' şirketinin konkordato ilan ettiği belirtiliyor.
Dünya gazetesinin haberine göre, Zara ve Pierre Cardin gibi markalara üretim yapan Fi Triko, ciddi mali sıkıntılar yaşadıktan sonra Aralık 2024'te iflas etti.
Diğer Türk şirketleri de benzer baskılarla karşı karşıya kalıyor ve bu durum, Mısır'a üretim göçünün önemli ölçüde hızlanmasına neden oluyor. Medya kaynaklarının Mısır-Türkiye İş Konseyi'ne atıfta bulunarak söylediğine göre, Nil Vadisi'nde şu anda 200'den fazla Türk tekstil fabrikası faaliyet gösteriyor. 2021'de Mısır ile 118 milyon ABD doları olan tekstil ve giyim ticaret fazlası, 2024'te 171 milyon ABD doları açığa gerilemiş durumda.
Şahinler Holding'e bağlı hazır giyim şirketi Modavizyon'un artık Mısır'daki fabrikalarından Zara'ya ürün tedarik ettiği, tekstil üreticileri Yeşim Tekstil ve Gamateks'in de Mısır'dan faaliyet gösterdiği belirtilirken, özellikle uluslararası markalara ürün tedarik eden büyük hazır giyim şirketlerinin üretimlerini Mısır’a kaydırdığı belirtiliyor.
Göç, sert ekonomik gerçeklerden kaynaklanıyor. Türkiye’de işgücü maliyetleri özellikle Batı bölgelerinde 1.100-1.200 dolara kadar yükselirken, Mısır’da ise asgari işgücü maliyetleri 200-300 dolar seviyesinde kalıyor.
Laleli Sanayici ve İş İnsanları Derneği (LASİAD) Başkanı Gıyasettin Eyyüpkoca, şirketlerin Mısır'da %25-30 maliyet düşüşü elde edebileceğini ifade ederken, yine de bunun her zaman kaliteye dönüşmediğini, kalite kontrol süreçleri iyi yönetilmediğinde ise iade oranlarının arttığını belirtiyor.
Hükümetin Türk lirasının yüksek enflasyona karşı değer kaybetmesine izin verme konusundaki isteksizliği nedeniyle döviz kurları yapay olarak düşük kalırken bu durum Türk mallarının küresel olarak pahalı kalmaya devam etmesine yol açıyor.
Mısır yatırım iklimini tatlandırıyor
Mısır ise sistematik olarak kendini cazip bir alternatif olarak konumlandırırken, Mısır Yatırım ve Dış Ticaret Bakanı Hasan El-Hatib yakın zamanda yatırımcı yüklerini azaltmak için özel olarak tasarlanmış Mısır'ın ilk kapsamlı vergi dışı ücret envanterinin tamamlandığını duyurdu. Önemli reformlar arasında, ulusal Eğitim ve Nitelik Fonu katkılarının net kârın %1'inden asgari sigortalanabilir ücretin %0,25'ine düşürülmesi yer alıyor. Mısır ayrıca, 389 hizmet sunan bir dijital lisanslama platformu başlattı ve yatırım ve dış ticaret bakanı Hassan El-Khatib'e göre gümrükleme sürelerini 14 günden iki güne düşürüyor.
Mısır ayrıca Nitelikli Sanayi Bölgeleri (QIZ) anlaşması, Mısır malları için gümrüksüz ABD pazarı erişimi sağlarken, Mısır'ın AB Ortaklık Anlaşması da Avrupa pazarına erişimi kolaylaştırıyor. Mısır’ın ABD’ye ihracatının %45’ini sadece giyim ürünleri oluşturuyor.
Mısır’daki Türk operasyonları ise önemli bir ölçeğe ulaşmış durumda. DNM Eroglu grubu, Nisan 2024'te Süveyş Kanalı Ekonomik Bölgesi ile yapılan bir anlaşma kapsamında Qantara Batı Endüstri Bölgesi'nde 40 milyon dolarlık bir kot fabrikası kurdu; bu fabrikanın yıllık 7,2 milyon parça üretmesi ve 2.750 iş yaratması planlanıyor.
2024 yılında Mısır'da 1.700 Türk şirketinin faaliyet gösterdiği ve bunların 3 milyar doları aşan yatırımlara sahip olduğu ifade edilirken, bunların arasında özellikle tekstil, giyim ve kimya endüstrilerinde faaliyet gösteren 200 fabrikanın bulunduğu belirtiliyor.
Türkiye stratejik tedarik merkezi rolünü sürdürüyor
Üretim kaymalarına rağmen Türkiye, kritik tedarik zinciri konumunu sürdürüyor. Birçok Türk firması hala hammaddeleri -kumaş, aksesuarlar, yardımcı malzemeler- Türkiye'den tedarik etmeye devam ediyor. Örneğin Mısır’daki Türk işletmelerine yapılan kumaş ve iplik sevkiyatları 2025 yılının ilk dört ayında %50 artmış durumda. Ayrıca Mısır pamuğunun yerel kullanımının, yüksek fiyatlar ve işlenmiş kumaş kalitesinin tutarsız olması nedeniyle Türk üreticileri için sınırlı kaldığı, bu nedenle Türk girdilerinin vazgeçilmez olduğunu ifade ediliyor.
Türk şirketleri yine de Mısır'da önemli operasyonel engellerle karşı karşıya. Temel zorluklar arasında nitelikli işgücü eksikliği, yavaş bürokrasi, döviz kuru belirsizliği, öngörülemeyen gümrük ve lojistik, iş hukukunda yasal belirsizlikler sıralanıyor.