Çarşamba günü, New York’taki Moda Teknoloji Enstitüsü’nde düzenlenen Giyim İthalatçıları Ticaret ve Taşımacılık Konferansında Trump’ın yeni yönetiminde tekstil ve hazır giyim sektörünü doğrudan etkileyecek bazı atamalar hakkında konuşmalar yapıldı. Öne çıkan isimler arasında eski ABD Ticaret Temsilcisi Bob Lighthizer (ticaret başkanı), Güney Dakota Valisi Kristi Noem (iç güvenlik), eski WWE yöneticisi Linda McMahon (ticaret) ve Florida Milletvekili Mike Waltz (ulusal güvenlik) yer alıyor.
Ayrıca Florida Senatörü Marco Rubio, Trump tarafından Dışişleri Bakanı olarak atanırken, Rubio, Uygur Zorla Çalıştırmayı Önleme Yasası’nın (UFLPA) mimarlarından biri ve Çin’e karşı sert bir duruş sergileyen bir politikacı. Bu durum, Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde üretilen ürünlerin zorla çalıştırma sonucu yapıldığı varsayımına dayanarak ithalatını yasaklayan UFLPA'nın daha sıkı uygulanacağı anlamına geliyor. Rubio’nun görevi, aynı zamanda Tayvan ile müzakerelerde ve Dominik Cumhuriyeti-Orta Amerika Serbest Ticaret Anlaşması’ndan (CAFTA-DR) Nikaragua’nın çıkarılmasını içerebilecek diplomatik adımlarda önemli bir rol oynayabilir.
Trump’ın Ticaret Anlaşmalarına Bakışı
Konferansta konuşan Barnes & Thornburg şirketinin ortağı ve ABD Moda Endüstrisi Derneği (USFIA) danışmanı David Spooner, Trump yönetiminin ticaret anlaşmalarına sıcak bakmadığını belirtirken, bu durum Trump’ın önceki döneminde yaşandığı gibi Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi’nin (GSP) yenilenmemesiyle sonuçlanabilir. 2025’te süresi dolacak olan Haitili İş Fırsatları Programı (HOPE), Haitili Ekonomik Kalkınma Programı (HELP) ve Afrika Büyüme ve Fırsat Yasası’nın (AGOA) geleceği de belirsiz.
Rubio’nun 2021’de HOPE ve HELP programlarını 2035’e kadar uzatma önerisini sunduğunu hatırlatan Spooner, bu tür programların yenilenmesinin büyük bir mesele olabileceğini ifade etti. Ayrıca, Trump’ın yeni yönetiminde ABD-Meksika-Kanada Anlaşması (USMCA) gibi ticaret anlaşmalarının gözden geçirilmesi ihtimali de masada.
“Tarife Kıyameti”
Trump’ın önerdiği tarifeler, Çin’den gelen ithalatlar için %60, Meksika için %100 ve diğer ülkeler için %10-20 oranında olabilir. Bu, tarifeler konusunda büyük endişelere yol açarken, Meksika’nın ekonomi bakanı, ülkesinin misilleme yapabileceğini belirtti ve birden fazla tarife savaşının ortaya çıkabileceğini ima etti.
Trump yönetiminin bu tarifeleri uygulamak için kullanabileceği beş yöntemden bahsedilirken bunlar arasında, 2025’te geçmesi gereken bir vergi uzatma yasasıyla Kongre’den geçirilmesi, Uluslararası Acil Durum Ekonomik Yetkiler Yasası (IEEPA) veya 1974 Ticaret Yasası’nın 301. Bölümü gibi başkanlık yetkilerinin kullanılması bulunuyor. Spooner, bu yöntemlerin Dünya Ticaret Örgütü (WTO) kurallarına aykırı olabileceğini ancak son yıllarda WTO’nun etkin çalışmadığını belirtti.
De Minimis Tartışması
Konferansın bir diğer sıcak konusu, düşük değerli ithalatları vergilendirme ve tarife dışında tutan de minimis yasasıydı. Her iki tarafın da bu yasa üzerinde çalışmayı öncelikli gördüğü ve Trump yönetiminin bu konuda adımlar atabileceği vurgulandı.