Bangladeş’te 24 Nisan 2013’te meydana gelen Rana Plaza faciasının 5. yılında olayın etkileri ve sonuçları hala devam etmektedir. 1,100 çalışanın öldüğü ve çok daha fazlasının yaralandığı facia sonrası Bangladeş’te nelerin değiştiği ve nelerin hala aynı kaldığı konusunda uluslararası sektörel bir yayın organında makale yayınlanmıştır.
Makaleye göre hazırgiyim ve konfeksiyon sektörü olayın üstünden geçen 5 yılın ardından ülkenin en önemli ihracat sektörü olmaya devam etmektedir. Hazırgiyim ve konfeksiyon sektöründe 4 milyon insan çalışırken, Bangladeş’in toplam ihracatının % 80’i hazırgiyim ve konfeksiyon sektörü tarafından yapılmaktadır.
Rana Plaza sonrasındaki dönemde Bangladeş hazırgiyim sektöründe iş güvenliği ve çalışma koşullarını düzeltmek amacıyla çeşitli inisiyatifler geliştirilmiştir. Bunlardan ilki “The Accord on Fire and Building Safety in Bangladesh” yani Yangın ve Bina Güvenliği Anlaşmasıdır. Bu anlaşma Bangladeş’ten alım yapan global markalar ve perakendeciler ile sendikalar arasında yasal bağlayıcılığı olan bir belge ve anlaşmadır. The Accord, IndustriALL ve UNI Global Union tarafından Clean Clothes Campaign ile işbirliği halinde geliştirilmiş olup Anlaşmaya göre bina güvenliği, çalışma koşulları ve yangın standartları düzenli olarak denetlenmektedir.
2018 yılı Nisan ayı itibariyle the Accord 200 mark, 10 sendika ve 4 STK tarafından imzalanmıştır. Diğer yandan Kuzey Amerika merkezli markaların çoğu the Accord’u imzalamaktan imtina etmektedir. Bu da The Accord’un bağlayıcılığını ve etkinliğini sınırlandırmaktadır.
The Accord’u imzalamak istemeyen Kuzey Amerikalı ABD ve Kanada markaları bir araya gelerek “The Alliance for Bangladesh Worker Safety” (Bangladeş İşçi Güvenliği İttifakı) inisiyatifini kurmuşlardır. 2018 yılı Nisan ayı itibariyle the Alliance’a 29 marka üye olup hemen hemen tamamı ABD’li ve Kanadalı markalardır. Kuruluşunda yasal bağlayıcılık ve etkinlik konusunda eleştiriler almış olsa da sonradan inisiyatifin etkinliği artmış bulunmaktadır.
Yukarıdaki adımlara ek olarak 2013 yılının Temmuz ayında Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Bangladeş Hükümeti bir araya gelerek “Bangladesh Sustainability Compact” inisiyatifini kurdular. Söz konusu adım ABD Hükümeti tarafından da desteklenmiştir. Compact’ın öncelikli amacı hazırgiyim sektöründe çalışan işçilerin iş güvenliklerini, sağlık standartlarını ve çalışma koşullarını düzeltmekti.
Bu arada aynı yazıda Bangladeş’te asgari ücretin dünya hazırgiyim imalatçıları arasındaki en düşük ücret olduğundan (bu aya kadar 63 $ seviyesindeyken yeni zam yapılarak 95 $ seviyesine çıkarılmıştır) bu durumun işçilerin motivasyonunu ve genel refah düzeylerini olumsuz yönde etkilediği ve zaman zaman bu durumun grevlere ve benzeri eylemlere neden olduğu belirtilmektedir. Bunun yanı sıra işçilere fabrika yönetimleri ve orta-alt yöneticiler tarafından kötü davranıldığı da Bangladeş hazırgiyim sektöründe sık rastlanan durumlardan biridir.
Rana Plaza’nın 5. Yılında Bangladeş hazırgiyim ve konfeksiyon sektöründe The Accord, The Alliance ve Compact inisiyatifleri vasıtasıyla bina güvenliği, yangın standartları, işçi güvenliği ve çalışma koşullarında önemli ilerlemeler olsa da makaleye göre hala alınması gereken uzun bir yol ve atılması gerek bir çok adım bulunmaktadır. Bangladeş hazırgiyim sektöründe fason üretim hala çok yaygındır ve bu durum iş güvenliği ve çalışma koşulları denetimlerini ve mevzuat uygulamalarını zorlaştırmaktadır.
Rana Plaza faciasından beri atılan adımlar ve inisiyatiflerde şimdiye kadar odak noktası ve sorumlu tutulanlar imalatçılar ve fabrikalar olurken, 2018 yılı Nisan ayında ETI (Ethical Trading Initiative) ve Better Buying inisiyatifleri tarafından ortaklaşa atılan yeni bir adımla artık alım gruplarının da üreticilerle birlikte işçi güvenliği ve çalışma koşullarıyla ilgili sağlanan ilerlemeyle ilgili sorumlu tutulacağı belirtilmektedir.
Son olarak the Accord ve the Alliance’ın 5. Yıllarını doldurmaları ve devam edip etmeyecekleri veya nasıl devam edecekleri konularında devam eden soru işaretleri sıkıntı yaratmaktadır.