Son zamanlarda uygulamaya konulan düzenlemeler - Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nden zorla çalıştırma yoluyla üretilen malların ithalatını engellemeyi amaçlayan Uygur Zorla Çalıştırmayı Önleme Yasası (UFLPA) ve şirketlerin çevresel ve insan hakları etkilerini değerlendirmelerini ve çözmelerini zorunlu kılan Avrupa Birliği’nin Kurumsal Sürdürülebilirlik Durum Tespiti Direktifi (CSDDD) – şirketlerin tedarik zincirlerindeki yüksek riskli alanlarda daha fazla görünürlük sağlaması yönündeki baskıları artırmış durumda. Bu artan düzenlemelere rağmen, tedarik zinciri görünürlüğü ise hâlâ oldukça düşük seviyelerde kalıyor.
Birçok şirket, tedarik zincirleri boyunca şeffaflık sağlamada zorlanmakta. Yazılım şirketi Tive Inc. tarafından yapılan bir anket, tedarik zinciri karar vericilerinin %77'sinin gerçek zamanlı görünürlüğü gerekli gördüğünü, ancak yalnızca %25'inin bunu şu anda kullandığını ortaya koyuyor. Bu kopukluk, endüstri içinde önemli bir iyileştirme alanına işaret ediyor. Tüketiciler ve düzenleyiciler daha iyi izlenebilirlik ve etik kaynak kullanımını zorlarken, yalnızca az sayıda marka ürünlerini hammaddeden nihai ürüne kadar tam anlamıyla takip edebiliyor. Bu fark, istenen şeffaflık düzeyi ile uygulamadaki gerçeklik arasındaki önemli bir açığı gözler önüne seriyor.
KPMG'de tedarik zinciri danışmanlığı genel müdürü Blythe Chorn en büyük iş avantajlarından birinin görünürlüğün atık, enerji ve kaynak kullanımını azaltarak tedarik zincirinde karbon azaltımını ilerletme potansiyeli olduğunu söylerken görünürlüğün hangi tedarikçilerle işbirliği yaparak karbon azaltımının ilerletileceğini bilmek için gerekli olduğunu belirtti.
Hem paydaş hem de düzenleyici baskılar doğrultusunda şirketler, karbon azaltma süreçlerini göstermek zorundalar ve bu süreçlerde tedarik zinciri görünürlüğü kritik bir rol oynuyor. Bu nedenle, doğru görünürlük çözümlerine yatırım yapmak, şirketler için güçlü bir iş gerekçesi oluşturuyor. Gerçek ve derinlemesine tedarik zinciri karbonsuzlaştırmasına ulaşmak, entegre tedarik süreçlerini gerektiriyor. Bu entegrasyon, sürdürülebilirlik performansını ticari teşviklerle ilişkilendiriyor.