Kurumsal Sürdürülebilirlik Durum Tespiti Direktifi (Corporate Sustainability Due Diligence Directive - CSDDD) olarak bilinen, büyük işletmelerin tedarik zincirindeki çevresel ihlalleri ve insan hakkı ihlallerini ele almasını zorunlu kulan AB düzenlemesi Mayıs ayında yasalaşarak onaylanmış, ancak Almanya ve Fransa gibi ülkelerin son dakika lobi faaliyetleri sonucunda mevzuat önemli ölçüde yumuşatılmıştı. 2027 Temmuz ayında yürürlüğe girecek olan direktif, bu kez ABD merkezli olarak hukuki bir mücadeleyle karşı karşıya kalabilir.
ABD Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesi Başkanı French Hill, geçtiğimiz hafta Amerikan Sermaye Oluşturma Konseyi’ne yaptığı açıklamada, CSDDD’nin ticarette tarife dışı bir engel oluşturduğunu, düzenlemenin Avrupa’daki zaten zayıf olan büyüme oranlarını daha da düşüreceğini, Amerikan işletmelerine orantısız şekilde zarar vereceğini iddia etti.
Kademeli olarak yürürlüğe girecek olan CSDDD en az 1.000 çalışanı olan ve küresel çapta 450 milyon Euro (471 Milyon Dolar) ve daha fazla ciro yapan yaklaşık 6.000 AB şirketi ile AB’den aynı miktarda gelir elde eden yaklaşık 900 AB dışı şirketi kapsayacak.
ABD ve İş Dünyasının CSDDD Tepkisi
French Hill başka bir standart oluşturulduğunu ifade ederken direktifin en büyük Amerikan şirketlerinin finansman ve uluslararası iş yapma yeteneğini sınırlandırabileceğini, bu tür düzenlemelerin Trump yönetiminin hükümet verimliliği adı altında yürüttüğü deregülasyon politikalarıyla çelişeceğini dolayısıyla CSDDD’nin ABD yönetiminin öncelikli konularından biri olması gerektiğini ifade etti.
ABD Ticaret Odası, Amerikan Petrol Enstitüsü ve Ulusal Üreticiler Derneği gibi kuruluşlar, Aralık ayında CSDDD’ye karşı bir mektup yazarak, Biden yönetimini "ABD rekabet gücüne yönelik tehdidi anlamamakla" suçladı ve yeni yönetimin bu hatayı tekrar etmemesi gerektiğini belirtti.
AB İçinde Tepkiler
ABD Başkanı Donald Trump’ın AB’yi “adil olmayan” ticaret politikaları nedeniyle hedef alması beklenirken, CSDDD üzerindeki tartışmalar Avrupa içinde de büyüyor. AB, CSDDD’yi, Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi (CSRD) ve sürdürülebilir faaliyetlerin sınıflandırılması (taksonomi) gibi düzenlemeleri tek bir çatı altında toplamak için kapsamlı bir yasa paketi sunmaya hazırlanıyor.
Sivil Toplum Örgütlerinden Karşı Hamleler
19 Şubat tarihinde tekstil tedarik zincirlerinde faaliyet gösteren Amfori, Cascale, Ethical Trading Initiative, Fair Labor Association ve Fair Wear Foundation gibi sürdürülebilirlik ve işçi hakları alanında çalışan 12 kuruluş, AB’nin sürdürülebilirlik düzenlemelerini gevşetmemesi için ortak bir bildiri yayınladı.
Bangladeş İşçi Dayanışma Merkezi, Kamboçya Sendikalar Birliği ve Kenya’daki Workers Right Watch gibi 75 sivil toplum kuruluşu da bir açıklama yaparak, AB’nin iş dünyasına ayrıcalık tanıyacak "arka kapı anlaşmaları" yapmasına karşı olduklarını belirtti.