Brexit oylaması sonrasında küresel tedarik zinciri riski art arda olarak dördüncü çeyrekte de artarak 2013’ten bu yana en yüksek seviyesine ulaşmış ve dünya genelinde ticaret kısıtlamaları da artmıştır.
Birleşik Tedarik Enstitüsü (CIPS) ve Dun & Bradstreet ekonomistlerinin analizleri Dünya Ticaret Örgütü’nün ayda ortalama 22 yeni ticari yasak bildirisinden sonra “küreselleşme üzerinde siyasi fikir birliğinin parçalanması” olayını göstermiştir.
Eğilim özellikle son çeyrekte riskin yükseldiği Batı Avrupa’da belirgin durumdadır. Bu özellikle pound üzerinde etkili olan “Brexit sonrası İngiltere ve Avrupa Birliği ilişkilerinin belirsizliği”nden kaynaklanmaktadır.
Analiz iş çevrelerine “gümrük tarifeleri sürekli değişim riski taşıdığı için Brexit müzakerelerini yakından takip etmelerini” önermektedir.
Fransa, İtalya ve Almanya’da gerçekleşecek seçimlerin siyasi dalgalanma etkisiyle beraber bu belirsizliğin gelecek 12 ay boyunca sürmesi beklenmektedir. Aynı zamanda bu analiz, Avrupa’daki göç ve Suriye’deki askeri durumun daha ilerde tedarik zincirlerinde bozulmalara neden olacağını belirtmektedir.
Amerika seçimlerini kimin kazanacağına bakmaksızın, hem Hillary Clinton hem de Donald Trump Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) konusundaki endişelerini belirtmiştir.
Dun & Bradstreet baş ekonomisti Bodhi Ganguli “Siyasi ve ekonomik belirsizlikler küresel iş çevrelerinde baskı oluşturmaya devam edecek ve küresel ekonominin durumuyla ilgili bu tedirginlik 2014 yılının 4. Çeyreğinden itibaren CIPS Risk Endeksinin düşüşüne yansımaktadır.” diyerek sözlerin şu cümlelerle devam etmiştir:
“2014 yılının sonlarından 2015 yılına kadar CRI, gelişmekte olan piyasalardaki hareketlerin ve başlıca gelişmiş ekonomilerin kriz sonrası dönemin yavaş büyüme tuzağından kaçmaya devam ettiklerini gösterdi.”