2025'te çözüm arayışında olan Türkiye’deki giyim üreticileri, son birkaç yıldır İstanbul’dan taşınarak maliyetleri düşürmeye ve ölçeklenebilir yollar bulmaya çalışıyorlar. Özellikle de 1 Ocak’ta yürürlüğe giren %30’luk asgari ücret artışından sonra bu durum daha belirgin hale gelirken Türkiye’de asgari ücret artık 22.104 Türk lirası, yani yaklaşık 621,22 ABD doları. 2024 asgari ücreti 17.002 Türk lirasıydı (yaklaşık 477,83 ABD doları) ve bu bile Türkiye’yi diğer tedarikçi ülkelere kıyasla üst sıralara yerleştiriyordu. Kamboçya, Vietnam, Hindistan, Bangladeş ve Sri Lanka’da işçiler genellikle ayda 200 dolar veya daha az kazanıyor.
Türk üreticiler uzun süredir üretimlerini daha uzmanlaşmış hale getirmeye odaklandılar; hacim yerine özel siparişlere yöneliyorlar. Üretimlerinin %60’ından fazlası AB pazarına yönelik ve yakın tedarik, Avrupa alıcıları için kritik bir faktör. Pandemi sırasında Avrupa’daki birçok ülkede siparişler keskin bir şekilde düşerken, Türkiye büyüme gösterdi. Yeni asgari ücret yaklaşık 9 milyon işçinin yaşamını doğrudan etkiliyor ve bunların yaklaşık 1,5 milyonu giyim ve tekstil sektöründe çalışıyor. Ancak, bu ücret artışı konusunda hala belirsizlikler var; Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), yüksek enflasyon nedeniyle ücretin yaşam maliyetlerini karşılamadığını söylüyor.
Veriler, sahadaki zorlukları ortaya koyuyor; enflasyon Aralık 2023'te %64,77 iken, Mayıs 2024'te %75,45'e yükseldi ve Aralık 2024’te %44,38’e düştü. 2025’in sonunda daha da gerilemesi bekleniyor ve Merkez Bankası enflasyonun Aralık ayına kadar %21'e düşeceğini öngörüyor.
Türk lirası da keskin bir düşüş yaşıyor; bu hafta ABD doları karşısında yaklaşık 35 TL seviyesinde. Karşılaştırıldığında, 2008’de 1,1 TL seviyesindeydi ve Ocak 2022’de 13,09 TL seviyesindeydi.
Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Ramazan Kaya, özellikle emek yoğun sektörlerde işçilik maliyetlerinden kaynaklanan yükün paylaşılması gerektiğini belirtti. Ayrıca, hammaddelerin ithalatına uygulanan ek vergiler ve referans fiyatların gözden geçirilmesi gerektiğini ifade etti. Sigorta primlerinde indirimler yapılması ve bu yükün paylaştırılması gerektiğini önerdi.
TGSD’den başka bir temsilci, "Maliyetlerimiz %100 arttı. Rakip ülkelerle rekabet etmek zorlaştı ve hem işverenlerin hem de çalışanların memnun olmayacağı bir asgari ücret dönemi yaşıyoruz. 2025’te ihracatımız daralma sürecine girecek. Maliyetlerimiz çok arttı. Rakip ülkelerde asgari ücret 200 ila 300 dolar arasında, ancak biz neredeyse 1.000 dolara yaklaşıyoruz. Fiyat konusunda rekabet edemiyoruz. Avrupa pazarı daralıyor," dedi.
Birçok üretici üretimlerini Mısır’a taşımayı düşünürken bazıları bunun cazip bir seçenek olmadığını belirtiyor. Bir üretici, “Mısır kolay bir seçim değil. Kârlılık büyük bir sorun,” dedi. Üreticiler arasındaki tartışmalarda, ülkenin iş gücünün uzmanlık seviyesi ve çalışma tarzındaki zorluklar ön plana çıkıyor.
Bu arada, sürdürülebilirlik ve inovasyon konusuna olan ilgi artıyor, ancak üreticiler markaların fiyatları artırmadığını söylüyor. TYH Tekstil’in inovasyon ve sürdürülebilirlik yöneticisi Ayşegül Kaya, "Kur farkında benzer bir değişiklik görmediğimiz için, maliyetlerimizin en az %30 arttığını kabaca söyleyebilirim, ancak bu maliyet artışını siparişlerimize veya müşterilerimize yansıtamadık. Müşterilerimiz ve markalar daha düşük fiyatlarla satın almayı tercih ederken, maliyetlerimizin artması buna izin vermiyor," dedi.
Üreticiler, döviz girdisi maliyetlerinin toparlanma için paralel şekilde ilerlemesi ve ek vergilerin gözden geçirilmesi çağrısında bulunuyor. Sektördeki kayıpların istihdama olumsuz yansıdığı belirtiliyor. İhracattaki daralma, birçok şirket için üretim kayıplarına neden olurken, sektöre yapılan yatırımlar büyük ölçüde askıya alınmış durumda.
Üreticiler son iki yılda tekstil ve hazır giyim sektöründe ciddi bir istihdam kaybı yaşandığını söylüyor. Bu süreçte 62.637 kişi giyim sektöründen, 85.745 kişi ise tekstil sektöründen ayrıldı.
Hammadde fiyatları da sektör üzerinde baskı oluşturuyor. Türk lirası değer kaybettikçe, kâr marjları da düşüyor. Avrupa’ya 3-4 gün içinde teslimat yapılabilmesi büyük bir avantaj olsa da yüksek maliyetler bu avantajı gölgede bırakıyor.