Türkiye’deki enflasyonun kontrol altına çalışılması giderek zorlaşıyor. Geçtiğimiz hafta Merkez Bankası,
jeopolitik riskler göz önüne alındığında bu rakamın daha da yüksek olabileceği uyarısıyla yıl sonu
enflasyon tahminini yüzde 65'e yükseltmişti. Yerel ekonomistler ise bu rakamın %75’e çıkacağını tahmin ediyor.
Benzin fiyatları mayıs ayından eylül ayına kadar yüzde 90 oranında artarken, işletme sahipleri ve üreticiler
bütçelerini uzun uzun inceliyor ve işletmelerini ayakta tutmanın yollarını arıyor. Son 6 aylık süreç bir dizi kritik
düzenleme ile geçti. Temmuz ayında asgari ücrete yapılan %34,6 oranında zam,
Ocak 2022'den bu yana yaklaşık %100 oranında ücret artışına ek olarak gerçekleşti. İşçiler, bu artışlara rağmen
geçim masraflarını karşılamakta zorlandıklarını söylese de üreticiler, siparişlerin küresel düzeyde azalmasıyla birlikte,
Rusya-Ukrayna savaşının ve kontrolden çıkan enflasyonun etkileri nedeniyle ayakta durmakta zorlanıyor.
Pek çok fabrika %60-70 kapasite ile çalışabiliyor. Türkiye, 2022'de 19.47 milyar dolar değerinde hazır giyim ihracatıyla Çin,
Bangladeş ve Vietnam'dan sonra dünyanın dördüncü büyük giyim ihracatçısı oldu. Pamuk, pamuk ipliği ve pamuklu tekstil
gibi sektördeki ithalatlar ise önceki yıla göre %30.3 artarak 4.84 milyar dolara ulaştı.
Türk lirasının dolar karşısında 17 Ocak'ta 13.06'den 17 Kasım'da 28.70'e kadar %53 civarında dramatik
bir değer kaybına uğraması, ithalatı ve sektörün hammadde ihtiyacını etkiliyor.
Türkiye'nin giyim ihracatı, 2023 yılı Ocak-Ekim döneminde 16,3 milyar dolar olarak gerçekleşti.
Aynı dönemde tekstil ihracatı 7.9 milyar dolar oldu ve Türkiye dünyanın beşinci büyük tekstil ihracatçısı konumunda.
Konuyla ilgili konuşan İstanbul Piri Reis Üniversitesi ekonomi profesörü Erhan Aslanoglu, pek çok konuda olduğu
gibi hükümet tarafından uygulanan bu politikanın sürdürülebilir olmadığını ve değişmesi gerektiğini söylerken,
Haziran ayından Ekim’e kadar beş kez art arda faiz artışı yapılmasının ardından enflasyon yükselmeye devam ettiğini,
yıl sonu rakamlarının %40’ın altında olacağı umudunun boşa çıktığını belirtti. Politikanın şimdiki yönünün doğru
olduğunu belirten Aslanoğlu, Türkiye’deki yüksek asgari ücretin girişimcilerin rekabet gücünü sınırladığını
ancak bu durumun da gerekliği olduğunu ifade ederek, iş insanlarının da bunun zorunlu olduğunu kabul ettiğini kaydetti.
TİM Başkanı Mustafa Gültepe ise bir teklif aldıklarında maliyetin önümüzdeki aylar içinde ne olacağını kestirmekte
zorlandıklarını, hammadde maliyetlerinin değiştiğini, üretim maliyetlerini tahmin etmenin zorlaştığını ifade etti.
İHKİB Yönetim Kurulu Üyesi Haldun Boz ise Türklerin girişimci bir ruhu olduğunu, Covid sonrasında Yakından Tedarik
etkisiyle birçok tedarik zincirinin yeniden düzenlendiğini ve ülke olarak bundan fayda sağladıklarını belirtirken dünya
çapında siparişlerdeki yavaşlamanın ise şu an için en büyük sorun haline geldiğini kaydetti.
Şubat ayında yaşanan ciddi depremler 11 ilde faaliyet gösteren 1.616 hazır giyim ve 1.290 tekstil firmasını doğrudan etkilerken,
Mustafa Gültepe işçilere destek olmak, çözümler üretmek ve fabrikaları yeniden inşa etmek için büyük çaba sarf edildiğini belirtirken
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı tahminlerine göre Türkiye’nin GSYİH’nin %7’sini oluşturan sektör 2,5 milyon kişiye istihdam sağlamakta
.
Konuyla ilgili konuşan Spring Near East Manufacturing Company Limited'ın CEO'su Safak Kipik ise sektörde çok fazla
birleşme ve satın alma olduğunu, büyük perakendecilerin pazar paylarını azalttığını pek çok piyasa oyuncusunun stratejik
ortaklıklar aradığını kaydederken, TGSD Başkanı Ramazan Kaya ise fiyat odaklı ürünlerden ziyade değer odaklı ürünlere
geçiş yaptıklarını; sürdürülebilir hammaddeler kullanma, 3D sistemler kullanma, ticari olmaktan ziyade yeni ürünleri tercih etme
konusunda önemli mesafe kaydettiklerini, bu dönüşümün kolay olmadığını ve doğrudan hükümet desteği alamadıkları
için bu dönüşümü kendileri yapmak durumunda olduklarını belirtti.