Euratex genel müdürü Dirk Vantyghem, 6-9 Haziran'da yapılacak AB seçimleriyle birlikte aşırı politikaların devreye girebileceğine dair endişelerin bulunduğunu ancak aynı zamanda son dönemde onaylanan ESG mevzuatının nasıl uygulanacağına ilişkin ayrıntıları sağlayacak yeni bir Sanayi Anlaşması'nın da ufukta olduğunu söylüyor.
Uluslararası Hazır Giyim Federasyonu – IAF’ın hazır giyim sektöründe yeşil dönüşüme ilişkin İstanbul’da düzenlenen konferansında konuşan Vantyghem ESG mevzuatının moda sektörü üzerindeki etkisinin negatif olduğuna değinirken, düzenleyici çerçevenin tamamlanması için ayrıntıların net olması gerektiğini, markaların şu aşamada sadece beklediklerini kaydetti.
Euratex Genel Müdürü ‘belki de çok fazla’ mevzuat olduğunu kabul ederken, beş yıl boyunca bu mevzuatın doğru şekilde uygulanmasını ve uyumluluğunu sağlamaya odaklanmanın mantıklı olduğunu söylüyor.
Vantyghem, Avrupa dışındaki hazır giyim tedarikçileri için tüm mevzuata uyum sağlamanın ne anlama geleceği konusunda büyük bir endişe olduğunu kabul ederken, özellikle Avrupa’nın giydiği ürünlerin %70-80’inin dışarıdan geldiği göz önünde bulundurulduğunda kurallara uymak ile tedarik zincirlerini açık tutmak arasında hassas bir denge ve perspektif yakalanması gerektiğini kaydetti.
ESG’ye uyum sağlamak ve yatırım yapmanın zorunlu olduğunu belirten Vantyghem, düzenleyicinin baskısı ile uyum gerçekleştirmek için gereken maliyet açığı arasında bir dengesizlik olduğunu vurgularken, tüketici tutumlarının değişeceği, zaman çerçeveleri ve ayrıntıları olan ESG düzenlemelerinin olumlu bir fark yaratacağı konusunda umutlu kalmaya devam ettiklerini kaydediyor.