Bain & Co. perakende ekibi tarafından hazırlanan bir araştırma raporuna göre, ABD’de perakende satışların 2025 yılında yıllık bazda %4 artması öngörülüyor—ancak bu tahmin, büyük bir makroekonomik veya jeopolitik şok yaşanmaması koşuluyla geçerli.
Rapora göre durgun tüketici görünümü, enflasyonun yavaşlaması, olumsuz istihdam trendleri, azalan tüketici tasarrufları, artan kredi kartı borçları, yükselen zorunlu harcamalar ve potansiyel ticaret aksaklıkları göz önüne alındığında, %4 güçlü bir tahmin. Büyümenin büyük ölçüde mağaza dışı satışların %10 artmasıyla sağlanacağı ve fiziksel mağaza satışlarının ise genel ürünler, giyim ve kişisel bakım mağazalarının önderliğinde %2’lik mütevazı bir artış göstereceği belirtiliyor.
Perakende 2025’te Kritik Bir Döneme Giriyor
Raporda tüketici davranışlarındaki değişimler, ekonomik belirsizlikler, düzenleyici değişiklikler ve ticaret karmaşıklıklarının sektörü yeniden şekillendirdiğini vurgulanırken başarılı işletmelerin yeni teknolojileri benimseyerek, sadakat programlarını yeniden tasarlayarak ve tedarik zincirlerini küresel belirsizliklere karşı güçlendirerek rekabet avantajı yakalayacağı belirtiliyor.
Rapora göre faiz indirimi olasılığı, vergi teşvikleri ve 2024 tatil sezonundaki güçlü satış ivmesi gibi fırsatlar, 2025’te yenilikçi hamlelerin uzun vadeli başarıyı sağlamasına zemin hazırlayabilecek.
Başarı İçin Çözüm Önerileri: Ölçekli Oyuncuların Stratejileri
Rapora göre Walmart, Amazon ve Costco gibi ölçekli oyuncuların stratejileri perakendeciler için önemli dersler barındırıyor. Bu markaların son üç çeyrekte perakende büyümenin %57’sini oluşturduğu belirtilirken, 2024’te ABD’deki toplam perakende satışların ise %17’sini oluşturuyor.
Kazanan bir konum elde etmek için hızlı teslimat, tutarlı kalite ve güvenilir dijital deneyim sunmanın üç temel unsur olduğu belirtilirken, başarı için aşağıdaki kritik faktörler sıralanıyor:
Ayrıca kişiselleştirilmiş promosyonlar, müşteri davranışlarını etkilemek ve yatırım getirisini (ROI) artırmak için kritik öneme sahip.
Tedarik Zinciri ve "Doğru Konumlandırma" Stratejileri
Raporda tedarik zinciri yönetiminde tedarikçi kaynaklarını çeşitlendirme ve “doğru konumlandırma” (right-shoring) stratejilerinin benimsemesi önerilirken, perakendecilerin %70’inin önümüzdeki üç yıl içinde üretimi ülke içine veya yakındaki bölgelere taşımayı planladığı belirtiliyor.
Özellikle ABD’li şirketler, Çin’e olan bağımlılıklarını azaltarak Hindistan ve Kuzey Amerika gibi bölgelere yöneliyor. Örneğin, Steve Madden, Çin’den yapılan ithalatını 2025’te %40-45 oranında azaltmayı planlıyor. Ayakkabı markası, Başkan Donald Trump yönetiminin Çin’e yönelik olası gümrük vergileri açıklamasına ilk tepki veren markalardan biri oldu.
Raporda “dijital ikiz” teknolojilerinin tedarik zinciri sorunlarını hafifletmeye yardımcı olabileceğini belirtilirken, dijital ikiz platformları, gerçek zamanlı verileri kullanarak farklı senaryoları test eden sanal modeller olarak biliniyor. Perakendeciler, bu platformları hava koşulları veya iş gücü eksiklikleri gibi aksaklıkları simüle etmek ve ağlarını hızlı bir şekilde ayarlamak için kullanıyor. Dijital ikizler, tedarik zincirindeki zayıf noktaları belirlemeye, süreçleri iyileştirmeye ve operasyonları daha dayanıklı hale getirmeye yardımcı oluyor.
Tahmine Dayalı Analitik ve Stok Yönetimi
Raporda tahmine dayalı analitiğin, envanter yönetimini daha akıllı hale getirmek için giderek daha fazla kullanıldığı belirtilirken, sistemin perakendecilerin talep değişimlerini önceden tahmin etmelerine ve stok seviyelerini optimize etmelerine yardımcı olduğu ifade ediliyor.
Yapay zekâ destekli araçlar, talebi gerçek zamanlı analiz ederek envanter yerleşimini dinamik olarak ayarlamayı mümkün kılarak şu avantajları sağlıyor: