Avrupa Birliği’nin (AB) 2024 seçimlerinin ardından gerçekleştireceği yasal değişikliklerin, moda endüstrisini derinden etkilemesi bekleniyor. Bu kapsamda bu önemli yasal değişikliklere ilişkin olarak işletmelerin atması gereken adımlar listelendi:
Eko-Tasarıma Yoğunlaşmak
AB, Sürdürülebilir Ürünler için Eko-tasarım Yönetmeliği (ESPR) ürünlerin dayanıklılık, geri dönüştürülebilirlik ve tehlikeli maddelerin kısıtlanması gibi katı kriterlere uymasını zorunlu kılacak. Amaç, modayı döngüsel bir ekonomiye yönlendirmek ve ürünlerin tüm yaşam döngüsü boyunca çevresel etkilerini en aza indirmek. Eko-tasarımda ürünlerin döngüsellik oranları, geri dönüştürülen içerik miktarı gibi metriklere odaklanmak kritik olacak. BCome gibi platformlar, moda endüstrisine bu tür metrikleri sunarak sektöre katkı sağlayacak.
Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu Değişikliklerine Dikkat
AB, Atık Çerçeve Direktifini iyileştirerek Genişletilmiş Üretici Sorumluluğunu (EPR) güçlendirmeyi planlıyor. Bu kapsamda, atık yönetimi ve geri dönüşüm hedefleri belirlenecek ve eko-modülasyon teşvikleri sunulacak. Yeni yasa, satılmayan ürünlerin imha edilmesini kısıtlayarak, şirketlerin bu ürünleri yönetmesini zorunlu kılarken, bu değişiklikler moda sektöründe satılmayan ürünlerin takibini ve raporlamasını gerektirecek. Bu nedenle şirketler atık yönetimi ve geri dönüşüm gereksinimlerine uyum sağlamak için tedarik zinciri süreçlerini optimize etmek ve yenilikçi çözümler aramak durumunda.
Kurumsal Sürdürülebilirlik Direktifleri
Temmuz 2023’te yürürlüğe giren Kurumsal Sürdürülebilirlik Durum Tespiti Direktifi, şirketlerin tedarik zincirlerindeki çevresel ve sosyal etkilerden sorumlu olmalarını sağlayacak. Dolayısıyla Şirketlerin, tedarik zincirlerini izlemek ve gerekli verileri toplamak için izlenebilirlik stratejilerini geliştirmesi gerekiyor. Bu, tedarik zinciri ortaklarıyla iş birliği yapmayı ve sosyal risklerin değerlendirilmesi için verilerin toplanmasını içeriyor.
İthalatta Yeni Düzenlemeler
AB, özellikle büyük uluslararası e-ticaret platformlarından yapılan sürdürülebilir olmayan ithalatları ele almayı planlıyor. Shein ve Temu gibi Çinli markaların Avrupa’da sürdürülebilir olmayan kıyafetleri satmaları, AB’nin hedef aldığı konular arasında. AB, Avrupa’da satılan tüm ürünlerin sürdürülebilirlik standartlarına uymasını sağlayacak düzenlemeler getirmeyi planlıyor. Bu nedenle, moda tedarik zinciri uygulamalarının AB standartlarına uygun olması büyük önem taşıyor.
Yasa Yapıcılarla İletişim
İşletmelerin yasal düzenlemelerin onay sürecinde yasa yapıcılarla etkileşim kurması kritik önemde. AB, işletmelerin, sivil toplumun ve hükümet temsilcilerinin dahil olduğu bir diyalog süreci teşvik ediyor. Moda sektörü paydaşlarının, AB’nin “Have Your Say” platformunu kullanarak önerilen düzenlemeler hakkında geri bildirimde bulunması ve yasa yapıcılarla düzenli olarak etkileşimde bulunarak yasal gelişmelerden haberdar olması gerekiyor.
Bürokrasi ve Uyum Maliyetleri
Yeni düzenlemeler şirketler için uyum maliyetlerine yol açacak. Yine de sürdürülebilir uygulamalara yönelik teşviklerden yararlanmak mümkün olabilir.
Moda sektörünün gelecekteki bu zorluklara hazırlıklı olması, uyum sağlama kapasitesini artıracak ve şirketlere uzun vadede direnç kazandıracak. Politika yapıcılarla aktif etkileşim, stratejik uyum ve şeffaflığa odaklanmak, bu süreçte başarıyı getiren kilit unsurlar olacak.