AB üye ülkeleri, vatandaşı olduğu Avrupa ülkesi harici başka bir üye ülkede çalışan işçilere ilişkin reform çalışmalarında uzun süreceğe benzeyen bir anlaşmazlığa düşmüştür.
Konu 8 Kasım 2016’da Brüksel’de düzenlenen Slovakya başkanlığındaki son İstihdam Konseyi’nde AB bakanları tarafından görüşülmüştür.
Vatandaşı olduğu üye ülke harici başka bir AB üye ülkesinde çalışan işçilerin durumuyla ilgili olarak, Fransa, Almanya ve Belçika gibi reform yanlısı ülkelerin karşısında Polonya gibi değişime karşı olan ülkeler bulunmaktadır.
Konuyla ilgili pek çok sorun Avrupa Birliği tarafından yıllardır çözülmeye çalışılmaktadır. 1996 yılında çıkarılan bir yasa, sosyal ödemelerini bulundukları ülkeye yaparken, AB üye ülkelerindeki işverenlerin çalışanlarını, bir başka AB üyesi ülkede belli bir süreliğine çalışmaya gönderebilmesini sağlamıştır.
Fakat AB’nin Doğuya doğru olan genişlemesiyle birlikte farklı üye ülkelerde uygulanan farklı sosyal güvenlik politikaları ve ücretlerdeki uyumsuzluklar sorun teşkil etmeye başlamıştır. Özellikle inşaat, turizm, ulaşım ve tarım sektörlerindeki bazı işverenler sosyal güvenlik ödemelerini azaltmak amacıyla mevcut sistemi kötüye kullanmaktadır.
2000 yılında Fransa’da başka üye ülkelerden gelen çalışanların sayısı 8.000 iken 2015 yılında bu rakam 290.000 olmuştur. Yetkililer artışın özellikle 2010 yılından sonra yoğunlaştığını belirtmiştir.
Fransa başka üye ülkelerden gelen çalışanların ilk tercih ettiği ülke olmakla birlikte Almanya ve Polonya ile birlikte diğer üye ülkelere en çok çalışan gönderen ilk üç ülke arasında yer almaktadır.
Doğu-Batı Ayrımı
Avrupa Komisyonu AB kurallarıyla ilgili revizyon önerisini sunduysa da konuyla ilgili yapılan görüşmelerde çok az gelişme kaydedilebilmiştir.
Bakanlar “posta kutusu” firmalara karşı önlemler, karayolu taşımacılığının yönergenin kapsamında olup olmadığı ve maksimum çalışma süresi gibi bazı temel sorunlar üzerinde henüz bir mutabakata varamamıştır.
Ancak asıl tartışmalar ödeme konusu etrafında şekillenmektedir. Fransa ve Almanya gibi ülkeler diğer üye ülkelerden gelen işçilerle kendi ülkelerinin işçilerinin eşit ücret alması konusunda baskı yapmaktadır.
Ulaşım ve barınma masrafları çalışanların maaşlarının ev sahibi ülkedeki asgari ücretin de altına düşmesine neden olmaktadır. Diplomatik kaynaklara göre özellikle ücretler konusunda ülkeler arasındaki görüş ayrılıklarının kutuplaşmaya neden olduğu belirtilmektedir.
Yönergenin revize edilmesine şiddetle karşı çıkan ülkelerden biri olan Polonya’da da ücret konusu hassas bir yere sahiptir. Polonyalı yetkililere göre diğer üye ülkelerden gelen işçilerle ev sahibi ülkenin işçilerinin arasındaki ücret farkını gidermeyi önerenler; diğer üye ülkelerden gelen çalışanları istihdam eden işverenlerin ev sahibi ülkedeki işverenlere göre ek masraflara tabi olduğunu göz ardı etmektedir.
Bu ek masraflar içerisinde yeni pazarların işleyişini öğrenme, belgelerin tercümesi, çalışanların barınması, ulaşımı gibi kalemler yer almaktadır. Polonyalı işverenlere göre bu masraflar çalışanların toplam maliyetinin yaklaşık %30’unu oluşturmaktadır.
Uzlaşı mümkün değil mi?
Henüz bir mutabakata varılamadığı için müzakereler de takvimin gerisinde kalmıştır. Birkaç ay önce Slovakya başkanlığı Avrupa Parlamentosu ile müzakereleri başlatabilmek amacıyla genel bir yaklaşım üzerine çalışmayı planlamaktaydı. Ancak üye ülkelerin konuyla ilgili farklı görüşleri benimsemesi bu çalışmayı imkânsız hale getirmiştir.